Özgür Özel'den Çarpıcı İddialar: İmamoğlu'na Yönelik Saldırı ve '19 Mart Darbesi'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun diplomaya yönelik saldırıyı ve yolsuzluk soruşturmalarını gündeme getirdi. Darbe girişimi ve kayyum atamalarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi ve sonrasında 'yolsuzluk' soruşturmasında tutuklanmasıyla gelişen süreci değerlendiriyor.
Özel'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
'DİPLOMAYI İPTAL EDEN EKİPTE TÜGVA'CI VAR'
- Darbenin ilk adımının atıldığı, açıkçası 19 Mart günü öğlen saatlerine planlanmış darbede, yani 19 Mart günü iptal edilecek diplomayla başlayacakken aynı 15 Temmuz'cuların telaşıyla darbeyi bir gece önce, 18 Temmuz'a çekip iftar vakti İstanbul Üniversitesi'nin yönetim kurulunu topladılar ve diplomayı iptal ettiler.
- Diploma iptalinin altında imzası olanları tek tek irdeliyoruz. Bakın, bir tanesini kazıyınca konservatuvar hocası. Kazıyorsun, Sakarya Belediyesi'nde Kültür Daire Başkanı. Kazıyorsun, TÜGVA, TÜGVA eğitmeni. Kazıyorsun, kendi diplomalarında şaibeler var, tartışmalar var.
- Bakıyorsun, diploma iptaline, İşletme Fakültesi'ne imza attırmayanlar TÜGVA'cıyı İstanbul Üniversitesi'nin yönetimine atamışlar. O TÜGVA'cı diploma iptaline imza atmış.
'SORBONNE'DAN DOKTORALIYDI, LİSE MEZUNU OLDU'
- Şimdi usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber kendi fakültesinden, İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı
- Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı bir profesörün diplomasını da iptal edip 'Bugünden kelli sen artık lise mezunusun.' dediler. Bir hukuk devleti düşünün ki, bunların gözü dönmüşlüğünü dönüp de sürdürmeye kalksa birileri, o hocanın dersine girdiği ve onun üzerinden diploma alan binlerce, on binlerce öğrencinin diplomasını sakatlıyorlar.
- 2019'da Türkiye'nin en büyük şehri, dünyanın en bilindik metropolünde seçim kazanıldı, mazbata iptal edildi. Aynı kişi üstüne iki seçim daha kazandı. Bu sefer 31 yıllık diploma iptal edildi.
- Daha mahkemeler görülüyor. 24 tane şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilişkili ihale almış ya da Ekrem İmamoğlu'nun çevresindeki kişilerin, öz babasının 35 yıllık şirketi, Ekrem İmamoğlu'nun etrafında olduğu için göz diktiklerinin 65 yıllık şirketlerine, mal varlıklarına el konuluyor ve kayyım atanıyor.
'YÜZ BİNLERCE BİLLBOARD'A KAYYUM ATADILAR'
- Oysa daha soruşturmanın başındayız, kovuşturmanın başındayız. Suçlu ilan edilmiş değil kimse, kimsenin suçu ispat edilmiş değil ama yandaş kayyumlar eliyle o şirketlere ne hal olacak? Belediyelere, ikisine kayyım atadılar. Diğerlerine atamadılar ama yüz binlerce billboarda kayyım atadılar.
- Yani kendi rejimlerinin reklamını yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kiraya verdiği, üzerinde reklamlar yayınlanacak olan, oradan kent lokantasına çorba olacak olan, oradan anne kartı olacak olan, çocuğa süt desteği olacak olan kaynaklara el koymaya, onları kendi lehlerine kullanmaya çalışıyorlar.
- Şimdi devletin verdiği tapunun, devletin verdiği diplomanın, devletin verdiği şirket ruhsatlarının, kazanılmış seçimin mazbatasının yok sayıldığı yerde nerede hukukun üstünlüğü? Nerede mal güvenliği? Bu devletin hangi verdiği kağıda güvenecekler?
'MEHMET ŞİMŞEK 45 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR YAKTI'
- Bu devletin hazine bonosuna, bu devletin garanti ettiği şirketlerin hisse senedine nasıl güvenecekler? İşte bu yüzden, tam da bu yüzden, 19 Mart darbesinden sonra Mehmet Şimşek 45 milyar doları, yani 1 trilyon 700 milyar lirayı cayır cayır yakmak zorunda kaldı döviz daha fazla yükselmesin diye.
- İşte 19 Mart darbesinin maliyeti. 45 milyar dolar rezerv yakıldı. Borsada 31,5 milyar dolar zarar yazıldı. Türkiye'nin risk primi yüzlerin altında olması gerekirken benzer ekonomilerde 371'e yükseldi.
- Bakanlık da borçlansa, belediye de borçlansa, şirket de borçlansa risk primi, yüksek risk primiyle 10 yıl geriye dönük, 10 yıl ileriye dönük ödeyeceğimiz faizler boşu boşuna katlandı.
'HERKESİN CEBİNDEN 20 BİN TL ÇIKTI'
- Basit bir hesap; her vatandaşın cebinden şimdilik 20 bin lira aldı. Bu darbenin Türkiye'ye maliyeti, bu salondaki herkesin cebinden aldığı para 20 bin TL. Dün gece doğmuş çocuğun cebinden bile 20 bin TL aldılar.
- Bütün emeklilerin, bütün memurların, bütün asgari ücretlerin, bütün esnafların, bütün köylülerin, bütün gençlerin cebinden sırf bu operasyonda 20 bin lira aldılar.
- Darbeden önce, yani bundan 4 hafta önce asgari ücret 6,5 gram altın alıyordu. Bugün 5,5 gram altın aldılar. Sadece asgari ücretlinin maaşı üzerinden kaybı 4.000 liradır, 1 gram altındır.
- Sadece maaşı üzerinden. Hepimize düşen toplam maliyetin onun başına düştüğü, toplamda kaybedeceğimiz 20 bin lira dışında 1 gram altın her bir asgari ücretlinin kaybı vardır.
- Milyonlar meydanları inletirken, o parayı bugünler için bir lütuf diyen Mehmet Şimşek, sen topladığın paraları Türkiye'nin demokrasiden otokrasiye geçmesi sırasında kullanmak için biriktirmişsin. Buradan ilan ediyorum: Bir darbe vardır. Başında bir cunta vardır. Cuntanın başı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Cuntanın mali ayağının sorumlusu Mehmet Şimşek'tir, hesap verecektir.
'CHP GRUBU'NUN ALNINDAN ÖPÜYORUM'
- Cunta darbeye odaklanmış. Bir yandan Türkiye yanıyor. Malatya'da kayısı yanıyor, Türkiye'nin dört bir yanında çay, ceviz, kiraz, fındık bir gecede dondan yandı. Narenciye üreticileri perişan oldu.
- Don olmuş bütün CHP milletvekilleri... Naısl yetiştiniz? Biri cevizci ağlıyor onu dinliyor. Biri domates üreticisinin yanına gitmiş. Biri fındık bahçelerinde. Birileri Saraçhane'ye gitmiş, birileri Meclis'te İklim Kanunu'na direndi. Milletvekili budur. Grubumun alnından öpüyorum.
- Anadolu'da meydan meydan, İstanbul'da meydan meydan hem darbeyi hem darbeyi hem demokrasiyi savunacağız hem de bunların bu millete, para bulamadıkları bu millete, Erdoğan'ın rakibini saf dışı etmek için nasıl para bulduğunu, nasıl yaktığını, nasıl yalancı olduklarını teker teker anlatacağız. Elektriğe yüzde 25 zam.
- Para kime gidecek? Tamamı özelleştirilen dağıtım şirketlerine. Peki bu verilen para, bu verilen para bir aylık zammın kaç katı? 340 katı. Bu verilen para Türkiye'de elektriğe gelen zammın bir yıllık tutarının 28 katı.
- Bu verilen para Türkiye'de hepimizin birden, konutu, kamu daireleri, sanayisi, tarımı hep birlikte yaktığımız elektriğin, bir yıllık elektriğin 7 katı. 7 yıllık elektrik yakmak. 7 yıl fabrikalar, tarlalar, konutlar, okullar, devlet daireleri elektrik yaka yaka, 7 yıl yakacak, 19 Mart darbesinde yaktıkları kadar para edecek.
'İNSANI ERKEK OLDUĞUNDAN UTANDIRTIYOR BUNLAR'
- Kardeşim kadının kaç çocuk olacağı, doğuracaksa nasıl doğuracağı, kadının nasıl giyineceği, ne yiyeceği, ne içeceği, ne kadar güleceği kadının bileceği iştir. Hiçbirimize laf düşmez. Kadınların yerine konuşmaya son verin artık. İnsanı erkek olduğundan utandırtıyor bunlar.
Bir AK Partilinin annesine küfredilirse kendi anneme küfredilmiş sayarım. Ama karşımızdakiler utanma duygusunu kaybetmiş, onurunu evde bırakmış insanlara karşı söyleyeceğimiz şudur; düşün yakamızdan.
'GEÇMİŞİN İKNA ODALARINI DİJİTAL SİSTEME ÇEVİRMİŞLER'
- Bir yandan da darbe üniversitelere saldırdı cevabını aldı. İmamoğlu'na saldırdı cevabını aldı. Şimdi liselilere saldırıyorlar. Liseleri karıştıran ben miyim? Yoksa durduk yere proje okullara saldıran bu geri kafalı Milli Eğitim Bakanı mı?
- Yüz tanıma sistemiyle eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, 'bir daha gitmesin' diye tehdit ediyorlar. 18 yaşından küçük çocukların görüntülerini çekmişler. Aileleri arıyorlar 'Filanca okuldaki öğrenci bahçedeki eyleme katılmış. Bir daha katılırsa atılır' diyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler.
- Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı Bülent Ecevit, Yaser Arafat'la nasıl ilişki kurduysa öyle bir ilişki kuran partiyiz. Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin konusunda ne kadar samimi duruyorsa biz de öyle duran Türkiye'nin solcularıyız.
